8. Dünya Kız Çocukları Konferansı’ndan dünyaya çağrı

UNICEF | her çocuk için

Bu yıl İstanbul’da sekizincisi düzenlenen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen statükoya meydan okuyan genç kızlar ve kadınların hikayelerini platforma taşıdı.

Bu yıl İstanbul’da sekizincisi düzenlenen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı, ulusal ve uluslararası ölçekte üstün başarılara imza atmış kadınlar, sosyal etki sahibi kişiler ve aktivistler, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen statükoya meydan okuyan genç kızlar ve kadınların hikayelerini platforma taşıdı. ‘Kız Çocukları Dünyayı Değiştiriyor’ mesajı verilirken, kız çocuklarının güçlenmesine yatırım yapmanın daha iyi bir geleceğin kapılarını açacağı vurgulandı.

UNICEF, UNFPA, UN Women ve Aydın Doğan Vakfı’nın iş birliğiyle 2015 yılından bu yana düzenlenen ve kız çocuklarının potansiyellerini gerçekleştirmesinin önündeki engellere dikkat çekmeyi amaçlayan 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda, kız çocuklarının güçlenmesine yatırım yapmanın, onların sağlığı, hakları ve esenliğine öncelik vermenin, toplumların ilerlemesi için çarpan etkisi yarattığına dikkat çekildi. Konferanstan tüm dünyaya, kız çocuklarının rolüne yönelik daha fazla ilgi, yatırım ve eylem çağrısı yapıldı.

Arzuhan Doğan Yalçındağ: “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayamadığımız her günün bedelini hepimiz öderiz”

‘Kız Çocukları Dünyayı Değiştiriyor’ temasıyla gerçekleşen konferansın açılışında konuşan Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, “Dünyada 15-19 yaş arasındaki her 4 kızdan 1'i işsiz ve eğitime erişemiyor. Bugün 130 milyon kız çocuğu okula gitmiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği pandemiden önce de yaygın bir adaletsizlik iken, pandeminin olumsuz etkileriyle birlikte bu adaletsizlik katlanarak büyüdü. Pandeminin ardından, 11 milyon kız çocuğunun daha okula dönemeyebileceği tahmin ediliyor. Hayata eşit fırsatlarla başlamasalar bile, ilerleyen evrede kendilerine eşit fırsatlar sunulması; kızların, kadınların ve hatta erkeklerin, dünyadaki herkesin hayatını iyileştirme fırsatını bize verebilir. Dünyanın her yerindeki kızlar haklarını savunuyor ve destek çağrısında bulunuyor. Onların sesine kulak vermeliyiz! Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayamadığımız her günün bedelini hepimiz öderiz” dedi.

Kız çocuklarına inanalım ve önündeki engelleri kaldıralım…

UNICEF Türkiye Temsilcisi Regina De Dominicis de “Bugün dünyamızda ergen yaşta 600 milyon kız çocuğu yaşıyor ve onlar, tarihte bugüne kadar görülen en büyük kadın liderler neslini oluşturacaklar. Ancak bir şartla: Onları doğru fırsatlarla buluşturur ve doğru becerilerle donatırsak. Kız çocuklarının ilerlemesi ve kendi topluluklarına katkıda bulunabilmesi için, bu Kız Çocukları Günü'nde de hükümetleri, paydaşlarımızı, toplulukları ve aileleri kız çocuklarına inanmaya ve onların önündeki engelleri kaldırmak için birlik olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Şiddet ve ayrımcılıktan uzak bir dünya özlemi

“Bu sene Dünya Kız Çocukları Günü’nde, kız çocuklarının lider konumda oldukları, hayallerini gerçekleştirme özgürlüğünün tanındığı, haklarının farkında oldukları ve haklarından yararlandıkları, şiddet ve ayrımcılıktan uzak, toplumların ve toplulukların eşit birer üyesi olarak kabul edildikleri bir dünya hedefliyoruz” diyen UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova da cesur adımlar atılması, kız çocukları ve genç kadınların liderliği ve karar alma süreçlerine tam katılımının sağlanması durumunda bunun başarılabileceğini vurguladı.

Kadınlar ve kız çocuklarına bedensel özerkliklerini verin…

UNFPA Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami ise kız çocuklarının dünyayı değiştirmesine yardımcı olmanın anahtarının bedensel özerklik olduğunu söylediği konuşmasına şöyle devam etti: “Bedensel özerklik güç ve araçlarla ilgilidir; seçim şansı ve onurlu bir yaşam hakkıyla ilgilidir. Bedensel özerklik, cinsiyet eşitliğinin temelidir ve her şeyden önce, temel bir haktır. Kadınlar ve kız çocukları, şiddet, ayrımcılık ve zorlama olmaksızın kendi bedenleri hakkında karar verebilmelerini sağlayan bilgi, hizmet ve araçlara sahip olduklarında, kendi kaderlerini çizebilir ve tam potansiyellerini keşfedebilirler. Toplumlar, kadınlar ve kız çocukları bedensel özerkliklerini kullanma yetkisine sahip olduklarında gelişir."

Kızların kendi yollarını çizebilmelerini sağladığımız zaman doğru yoldayız…

Konferansta, aralarında ulusal ve uluslararası ölçekte üstün başarılara imza atmış kadınlar, sosyal etki sahibi kişiler ve aktivistlerin de bulunduğu konuşmacılar, toplumsal cinsiyet engellerini aşma ve değişimi yönlendirme yolunda kız çocuklarının ve kadınların kabiliyet ve başarılarından örnekler sundu. İnsan hakları avukatı, cinsiyet eşitliği, sürdürülebilir kalkınma, üreme hakları ve çocuk işçiliği alanında çalışmalar gerçekleştiren İlayda Eskitaşçıoğlu, “Kız çocuklarının potansiyeline inanmamız, onları geleceğe hazırlamamız gerekiyor. Fakat mutlaka anne olacaklarını, bizim düşlediğimiz gelecek için çocuklar yetiştireceklerini beklemeden, dünyayı kurtarma görevini omuzlarına yüklemeden. Kendi kararlarını verebilmelerini, kendi yollarını çizebilmelerini sağladığımız zaman doğru yoldayız demektir” şeklinde konuştu.

Konferansın moderatörlüğünü üstlenen Yekta Kopan’ın ‘Spor Alanındaki Kadınlarla İlham Verici Konuşmalar’ yaptığı bölümde ise serbest güreşte iki kez Avrupa Şampiyonu olarak Türkiye’ye büyük gurur yaşatan Yasemin Adar söz aldı. Başarısında en büyük katkıyı hayallerinin yaptığını belirten Adar, “Hayal kurmaktan asla vazgeçmem” dedi. Fenerbahçe Kadın Futbol takımının Teknik Direktörü Jessica Lynne O'Rourke Çarmıklı da düşüncelerini, “Her kızın dünyayı değiştirme gücü vardır. Sadece gücünüzü, destek ekibinizi ve devam etmek için cesaretinizi bulmanız gerekir. Bunların hepsini futbolda buldum” şeklinde ifade etti.

Hadise’den “klişeleri kıralım” çağrısı

Konferansın son bölümünde sahneye, aynı zamanda UNICEF Türkiye çocuk hakları savunucusu olan ünlü sanatçı Hadise geldi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sadece kız çocuklarını değil toplumdaki herkesi yaşamda geride bıraktığına dikkat çeken Hadise, “Buna izin vermeyelim. Birlikte, toplumsal cinsiyet klişelerini kırabilir, kız çocuklarının hayatta olmak istedikleri kişilere dönüşmelerine ve gelişmelerine destek olabiliriz” dedi.